Published On: 22 Kasım 202314,3 min read

Çevremizdeki nesnelerden yayılan toplam enerjinin sadece küçük bir kısmını gözle algılayabiliyoruz, zira gözlerimiz elektromanyetik spektrumun sadece görünür aralığını yakalayabilir. Bu görünür aralık, renkleri görmemize olanak tanırken, bazen sınırlayıcı olabilir.

Örneğin, aynı dağlık bölgede farklı zamanlarda çekilen iki uydu görüntüsünü düşünelim.

multispektral görüntüler

Görsel bir inceleme, yeşil renk nedeniyle bölgenin bitki örtüsüne sahip olduğu sonucuna varmamıza olanak tanır. Ancak, bu gözlemin ötesinde, bitki örtüsü türlerini ayrıştırmak ve iki yıl arasındaki değişiklikleri tespit etmek zordur. Bunun temel nedeni, farklı bitki örtüsü türlerinin elektromanyetik spektrumun görünür aralığında neredeyse benzer yansımaya sahip olmalarıdır, çünkü bitkiler genellikle yeşil ışığı yansıtırlar.

Ancak, görünür aralığın ötesinde, bitki örtüsü türleri farklı yansıtma özelliklerine sahiptir. Bu nedenle, bu örnekte, bitki örtüsünün yansıma özelliklerini görünür aralığın dışında kullanmak, farklı ağaç türlerini sınıflandırmamıza ve zaman içindeki değişiklikleri incelememize olanak tanır. Bu bilgiler, özellikle harita üzerinde, bitki örtüsünün dağılımındaki çeşitliliği ve değişiklikleri daha ayrıntılı bir şekilde anlamamıza yardımcı olabilir.

multispektral görüntüler 2

Yukarıdaki örnek, görünür spektrumun ötesini görebilmenin avantajlarını ortaya koymaktadır. Şans eseri, bu avantajı elde etmek için sadece gözlerimize güvenmek zorunda değiliz.

Bazı uydu sensörleri, elektromanyetik spektrumun görünen ve görünmeyen kısımlarını algılayabilme yeteneğine sahiptir. Bu tür sensörlere multispektral veya hiperspektral sensörler denir ve bu sensörler tarafından üretilen görüntüler, multispektral veya hiperspektral görüntülerdir. Bu teknoloji, bitki örtüsü, su kalitesi, toprak özellikleri gibi çeşitli alanlarda daha ayrıntılı ve kapsamlı veri elde etmemize olanak tanır.

Multispektral görüntü nedir?

Multispektral görüntüler, elektromanyetik spektrumun çeşitli bantlarını içeren görüntülerdir ve bu bantlar, belirli elektromanyetik spektrum bölgelerinde yansıyan enerjiyi ölçen sensörler tarafından toplanır.

Çoğu multispektral görüntü, özellikle elektromanyetik spektrumun kızılötesi kısımlarına odaklanarak görünür aralıkta genellikle 4 ila 12 bant içerir. USGS raporlarına göre, multispektral görüntüler, 36’ya kadar dalga boyu bandını içerebilecek geniş bir spektral aralığa sahip olabilir.

Bu tür görüntüleri her seferinde tek bir bantta monokromatik bir görüntü olarak veya bantların birleşiminden oluşturulan renk bileşimi olarak gözlemleyebiliriz.

Elektromanyetik spektrum hakkında hızlı bir bakış;

Elektromanyetik spektrum, elektromanyetik radyasyonun tüm dalga boyu aralığını kapsar. Analitik amaçlar için, elektromanyetik spektrum genellikle dalga boyu aralıklarını temsil eden farklı bantlara bölünmüştür. Bu bantlara genellikle isimlerle atıfta bulunulur, örneğin gama ışınları, x-ışınları, ultraviyole ışınları, görünür ışık (0.4μm – 0.7μm), kızılötesi (0.7μm – 100μm), mikrodalgalar (1mm – 1m) ve radyo dalgaları.

Görünür kısım, yani gözlerimizle algıladığımız bölüm, genellikle mavi, yeşil ve kırmızı olarak ayrılır. Benzer şekilde, kızılötesi bant, yakın kızılötesi, orta kızılötesi ve uzak kızılötesi bölgelere ayrılır. Bu bölünmeler, elektromanyetik spektrumdaki farklı bantlardaki radyasyon türlerini ve özelliklerini anlamamıza yardımcı olur.

Farklı spektrum bölgeleri, Dünya yüzeyindeki çeşitli özellikler hakkında bilgi sağlamak amacıyla kullanılır. Ancak, hangi bantları veya bandı kullanacağımızı belirlemek için öncelikle spektral imzaların anlaşılması gerekir.

Spektral imza ile ne demek istiyoruz?

Spektral imza, bir nesne tarafından elektromanyetik spektrumun çeşitli bölümlerine yansıtılan enerji miktarını ifade eder. Bu imzalar genellikle farklı dalga boylarında yansıyan enerjideki değişimi gösteren bir grafik olarak, yani spektral tepki eğrisi olarak gösterilir.

Aşağıdaki grafik, çeşitli nesnelerin spektral imzalarını gösteren bir spektral tepki eğrisi örneğini sunmaktadır.

multispektral görüntüler 4

Ayrıca, bir nesnenin spektral imzası sabit değildir. Malzemenin fiziksel özelliklerine, atmosferik etkilere ve sensörün görüş açısına bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, spektral tepki eğrileri bazen değişkenliği göstermek için ince bir çizginin aksine gölgeleme yöntemiyle çizilir.

Uzaktan algılamada spektral imzalar neden önemlidir?

Spektral imzalar, uzaktan algılanan görüntülerdeki çeşitli nesneleri tanımlamak için önemli bir araçtır.

Örneğin, yukarıdaki spektral tepki eğrisinden çıkarılabilecek bilgiler şu şekildedir:

  • Bitki örtüsü, görünür kısımda daha fazla yeşil ışık yansıtarak kendini belirginleştirir ve yakın kızılötesi bantta en yüksek yansımaya sahiptir.
  • Çıplak toprak, görünür ve yakın kızılötesi bantlarda kademeli bir artış göstererek fark edilebilir.
  • Su ise, bitki örtüsüne ve görünür kısımda daha fazla yansımaya sahip topraklara kıyasla daha düşük bir yansıma seviyesine sahiptir.

Bu özelliklerin spektral tepki özelliklerini anlamak, nesneleri uzaktan algılama verilerinde tanımlamayı kolaylaştırır. Ayrıca, spektral tepki özelliklerinin incelenmesi, çeşitli özellikleri ölçmek için kullanılan indekslerin geliştirilmesine katkı sağlar. Örneğin, bitki örtüsü olan alanları belirlemek ve durumlarını değerlendirmek için kullanılan Normalleştirilmiş Fark Bitki Örtüsü İndeksi (NDVI) gibi indeksler, spektral bilgileri daha anlamlı hale getirir. Pleiades Neo’nun güçlü multispektral sensörleri, bu tür analizlerde etkili bir araç olabilir ve uydushop.com.tr adresinden temin edilebilir.

Hiperspektral görüntü nedir?

Hiperspektral görüntüler, elektromanyetik spektrumun görünür ve kızılötesi bölgeleri boyunca dar, bitişik bölümlerde yüzlerce dalga boyu bandını içerir. USGS, 37 ve daha fazla bant içeren görüntüleri hiperspektral olarak tanımlar.

multispektral görüntüler 5

Hiperspektral uzaktan algılamanın avantajı, bir görüntüdeki her piksel için neredeyse sürekli bir yansıma spektrumunun elde edilmesinde yatmaktadır. Bu, dar bantlardaki dalga boylarının kullanılması sayesinde, aksi takdirde multispektral görüntülerle tespit edilemeyecek olan özelliklerdeki küçük farklılıkların belirlenmesine olanak tanır.

Dolayısıyla, hiperspektral görüntüler, örneğin bitki örtüsü, su, toprak, mineraller vb. gibi ilgi alanındaki nesnelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerini tanımlama ve nicel değerlendirme konularında gelişmiş bir yetenek sunar.

Hiperspektral Uydu Örnekleri

Aşağıdaki tabloda, bant sayısı, renk örneği ve çözünürlük gibi ayrıntılarla birlikte hiperspektral sensör örnekleri yer almaktadır.

Yukarıdaki tabloya güncelleme: EnMAP uydusu 1 Nisan 2022’de başarıyla fırlatıldı.

Multispektral ve Hiperspektral Görüntüler Arasındaki Fark Nedir?

Multispektral ve hiperspektral görüntüler arasındaki en büyük fark, elektromanyetik spektrumun aynı kısmındaki bantların sayısıdır.

Elektromanyetik spektrumun aynı bölümündeki hiperspektral bantların (altta) sayısı ile karşılaştırıldığında multispektral bantların sayısı (üstte).

Aşağıdaki tablo farklılıkları özetlemektedir.

Multispektral Görüntüler Ne İçin Kullanılır ve Hiperspektral Görüntüler Nerede Devreye Girer?

Multispektral görüntüler, bitki örtüsü türlerinin, toprakların, suyun ve insan yapımı yapıların ayırt edilmesi amacıyla kullanışlıdır. Hiperspektral görüntüler, daha yüksek spektral çözünürlükleri sayesinde özellikleri daha ince detaylarda ayırt etme yeteneği sunar. Özellikle multispektral sensörlerin tespit edemediği spektral ayrıntıları ortaya çıkarmak için hiperspektral görüntüler öne çıkar.

Bu bölümde, multispektral görüntülerin uygulamalarına odaklanarak, hiperspektral görüntülerin nerede etkili olabileceğine değiniyoruz. Elektromanyetik spektrumun çeşitli bölgelerinin önemini vurgulamak adına, her uygulama için uygun olanları özetliyoruz.

Uygulamaları, bitki örtüsü, toprak, su ve kayalar/mineraller gibi ilgilenilen konulara göre kategorize ediyoruz.

Bitki Örtüsü Uygulamaları

Işık, bitki örtüsüne çarptığında, yansıma, absorpsiyon veya iletim gibi olaylar meydana gelir. Bu etkileşimler, bitkilerin kimyasal, yapısal ve biyolojik özelliklerinden kaynaklanır. Bu nedenle, bitkilerle ışık arasındaki bu etkileşim, bitki özelliklerinin anlaşılmasını sağlar.

Özetle:

  1. Sağlıklı bitkiler, ultraviyole ışığı emer (100-400 nm).
  2. Bitki örtüsü yeşil görünür çünkü elektromanyetik spektrumun görünür yeşil kısmını yansıtır; ancak görünür kırmızı ve mavi kısımları emer.
  3. Yaprak pigmentleri, özellikle klorofil, görünür aralıktaki (400-700 nm) yansımayı etkiler.
  4. Yaprak hücrelerinin yapısı, yakın kızılötesi bölgedeki (700-1000 nm) yansımayı etkiler.
  5. Bitki su içeriği ve biyokimyası (örneğin, protein ve selüloz içeriği), kısa dalga kızılötesi bölgesindeki (1000-2500 nm) yansımayı etkiler.

Yukarıdaki spektral tepki özellikleri, multispektral ve hiperspektral verilerden vejetasyon özelliklerinin çıkarılması için yararlı olan vejetasyon indekslerinin geliştirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, bitki örtüsü analizleri için aşağıdaki multispektral ve hiperspektral görüntüleme uygulamalarına yol açarlar.

Bitki örtüsü türlerinin sınıflandırılması için multispektral görüntüler

Spektral tepki modelleri, farklı bitki türleri arasında değişiklik gösterir ve uzaktan algılanan görüntülerin kullanılmasıyla türlerin tanınmasını sağlar.

Örneğin, aşağıdaki grafik, kozalaklı, yaprak döken ve çim bitki örtüsünün spektral tepki modellerini göstermektedir. Görünür aralıktaki yansımaları hemen hemen aynı olsa da, yakın kızılötesi aralıkta farklı yansıma desenleri sergilerler ve bu desenler sayesinde sınıflandırılabilmektedirler.

Bitki sağlığı ve stresinin tespiti için multispektral görüntüler

Bitki örtüsü için, yansımadaki artış oranı, görünür kırmızı ve yakın kızılötesi bantlar arasındaki bölgede en yüksektir, bu bölge kırmızı kenar bandı (red-edge) olarak bilinir.

Kırmızı kenar bandı, bitki sağlığının ve stresinin önemli bir göstergesidir.

Bu nasıl işler?

Sağlıksız veya stres altındaki bir bitki, daha az klorofil üretir. Daha az klorofil, görünür kırmızı bölgede daha yüksek yansıma anlamına gelir (klorofil, özellikle mavi ve kırmızı dalga boylarında görünür radyasyonu emer). Aynı zamanda, yapraklardaki su içeriği azaldıkça, yakın kızılötesi bölgedeki yansıma artar. Bu değişiklikler, kırmızı kenar bandının konumunu ve şeklini değiştirir.

Örneğin, aşağıdaki resim, üç farklı su stresi seviyesindeki bitkiler için kırmızı kenar bandının şekli ve konumundaki değişiklikleri göstermektedir.

Bitki büyüme döngüsünün başlarında bitki örtüsü stresini tespit etmek için kırmızı kenar bandından nasıl yararlanabileceğinizi öğrenin.

Hiperspektral Görüntüler Nerede Devreye Giriyor?

Hiperspektral görüntüler, multispektral görüntülerden daha fazla ayrıntılı spektral özellik içerir, bu da bitki örtüsünün ince özellikleri hakkında daha kapsamlı bilgiler sağlar. Bu nedenle, bitki çeşitleri arasındaki ayrım yapmak, bitki örtüsü stresini tespit etmek ve hatta biyokütleyi daha detaylı bir şekilde tahmin etmek için hiperspektral görüntüler kullanışlıdır.

Ayrıca, bazı durumlarda, hiperspektral görüntülerin dar bantlarını kullanarak oluşturulan bitki örtüsü indeksleri, multispektral görüntülerden türetilen indekslere göre daha iyi biyofiziksel parametre tahminleri sağlar; örneğin, biyokütle ve yaprak alanı indeksi gibi.

Toprak Uygulamaları

Toprakların spektral yansıması, fiziksel ve kimyasal özelliklerine bağlı olarak değişir. Bu etkileşimler, nem içeriği, organik madde içeriği, demir içeriği, doku, pürüzlülük ve mineral bileşimi gibi toprak özelliklerini değerlendirmek amacıyla multispektral veri uygulamalarına olanak tanır.

Toprak nem içeriğinin belirlenmesi için multispektral görüntüler

Toprak nem tahmini, tarım, hidrolojik çalışmalar ve karbon döngüsü araştırmaları gibi birçok alanda önem taşır.

Toprak yansımasındaki değişiklikler, görünür dalga boylarında doyma noktasına kadar olan nem miktarının arttıkça azalır. Benzer şekilde, yakın kızılötesi bölgedeki toprak yansıması da nem miktarının artmasıyla azalır. Bu yansıma özellikleri, multispektral bantlar kullanılarak nem içeriğinin belirlenmesine olanak tanır.

Toprak organik madde içeriğinin belirlenmesi için multispektral görüntüler

Toprak organik madde içeriğinin belirlenmesi, toprak yönetimi, hassas tarım için mevcut besin maddelerinin tahmini ve iklim değişkenliği çalışmaları için kritik bir öneme sahiptir.

Araştırmalar, farklı multispektral bantlardaki toprak yansıma özelliklerinin toprak organik madde içeriğini tahmin etmek için kullanılabileceğini göstermiştir. Örneğin, organik madde içerisindeki hafif bir artış (sadece %2’yi aşan miktarlar bile) toprak yansıması üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Özellikle, organik madde, genel toprak yansıtıcılığını %5’e kadar azaltır ve bu miktarın üzerindeki değişikliklerde daha fazla değişiklik olmaz.

Su uygulamaları

Su, gelen enerjinin yalnızca yaklaşık %10’unu yansıtır. Bu yansımaların çoğu, elektromanyetik spektrumun görünür kısmındadır ve yakın kızılötesi bölgede çok az veya hiç yansıma olmaz.

Ancak, su özelliklerine, derinliğe, asılı çökeltilere ve su bitki örtüsü gibi faktörlere bağlı olarak, su kütlelerinin benzersiz yansıtma özellikleri vardır. Bu nedenle multispektral görüntüler, bu değişken su ortamlarının incelenmesinde faydalıdır.

Su kalitesinin belirlenmesi de bir uygulama alanıdır.

Su kalitesi, çeşitli göstergeler kullanılarak değerlendirilir, bu göstergeler arasında çözünmüş mineraller, askıda malzeme, bakteri seviyeleri, oksijen seviyeleri, tuzluluk vb. bulunur. Bu göstergeler, suyun optik özelliklerini etkileyen görünür ve yakın kızılötesi bölgelerde belirgin hale gelir ve bu nedenle bu özelliklerin tanımlanmasında uzaktan algılama teknikleri kullanılabilir.

Madencilik uygulamaları

Dünya yüzeyinde birçok farklı kaya ve mineral bulunmaktadır. Her biri, renk, doku, kimyasal bileşim gibi özelliklere bağlı olarak belirlenen benzersiz yansıtma özelliklerine sahiptir.

Multispektral görüntüler, maden arama süreçlerinde kritik bir rol oynar: spektrumun görünür ve kızılötesi bölgelerindeki yansımalarına dayanarak farklı kayaların ve minerallerin ayırt edilmesini ve haritalandırılmasını mümkün kılar.

Maden arama dışında, multispektral görüntüler aynı zamanda madencilik sahalarının çevresel izlenmesini kolaylaştırır. Geoinformasyon teknolojisinin, maden operatörlerinin çevresel sürdürülebilirliği desteklemelerine ve maden yaşam döngüsü boyunca iyileştirme planlamasına nasıl olanak tanıdığını inceleyebilirsiniz.

Hiperspektral görüntüler nerede devreye giriyor?

Geniş spektral bantları nedeniyle, multispektral görüntüler, kayaların ve minerallerin ayrıntılı sınıflandırılmasında sınırlıdır; ancak bir piksel içindeki mineral bileşenlerinin dağılımını tahmin edebilirsiniz.

Ancak, ince spektral çözünürlüklü hiperspektral görüntülerin kullanılması, çok çeşitli minerallerin tanımlanmasını mümkün kılar ve bileşimlerinin ve bolluklarının belirlenmesine olanak tanır.

Görünenin Ötesine Geçin: Tüm Spektrumu Keşfedin

İnsan gözü, elektromanyetik spektrumun sadece görünür kısmını algılayabilir. Ancak, uzaktan algılama sistemleri, görünenin ötesinde ve tüm spektrumda ölçüm yapma yeteneği sunar.

Multispektral ve hiperspektral görüntüler, insan deneyimimizin sınırlarını aşarak değişen dünyamız hakkında derinlemesine içgörüler sağlar. Bu görüntüler, toprağın mineral bileşimi, biyokütle ve bitki sağlığı, yüzey pürüzlülüğü, bitki örtüsü türleri, okyanus sıcaklıkları gibi birçok konuda bilgi sunar.

Sedat BAKICI

Leave A Comment